Bunları neden yazıyorum bilmiyorum
ama 17 yıllık meslek hayatım biraz hareketli geçti. Birçok farklı şehir ve hastanede
çalışma fırsatım oldu, belki genç ve kararsız arkadaşlara yol gösterici olur,
belki de sadece kendimi rahatlatırım. 😊
Meslek hayatıma
öğrencilik dönemini saymazsak 2001’de başladım. Bir yıl sağlık ocağı, bir yıl askerlik,
bir yılda 112’de derken üç yılda pratisyenlik bitti, sonrasında aşırı iş
yükü ve maddi zorluklarla çok çok zor geçen 5,5 yıl iç hastalıkları asistanlığı, sonra devlet hastanesinde bir yılı yöneticilik
deneyimi olmak üzere iki yıl, sonrası bir yıla yakın özel hastane, sonrasında yine bir yıla yakın özel muayenehane deneyimi, iki yıl eğitim araştırma hastanesi
derken koşturmayla geçen yıllar. Yazarken yoruldum be yaa. En sonunda 2015 Mart’ında
te böle kendimi Edirne’de yoğun bakımda buluverdim. Evet sonunda YB yan dal
eğitimi de bitti artık yoğun bakımcıyım. Yaş 40, saçlar pamuk oldu.
Üç yılım dolu dolu geçti, çoğu
zaman klinikte yalnızdım, ilk iki yıl YB’yi keşfetmekle geçti zaman zaman çok iyi
konsantre olup kendimi geliştirebildim, kimi zaman hiçbir yapmak gelmedi
içimden gün geçsin bitsin istedim, ama hiçbir gün ben niye buradayım diye
sormadım, gencecik bir hastayı kaybettim, çok üzüldüm, gencecik bir hastayı
ölümden çevirdim çok sevindim, tekrar YDUS sınavına girmek bile gelmedi aklıma.
Çok ilginç vakalar oldu, sürekli
okudum, her türlü romatolojik, nefrolojik, hematolojik hastalıkların en
kritikleri ile uğraştım. Hiç aşina olmadığım travma hastaları, nörolojik akut
olaylar, postop hastalar. Bu ne olabilir diye gece gündüz literatür taradım,
tanı koydum bazen, tanı koyamadım bazen çaresiz kaldım, uyuyamadım ama elimden
geleni yaptım. İç hastalıkları eğitiminde öğrendiklerim hep yanımda oldu,
üzerine koydum. Merak etmeyi öğrendim
yoğun bakımda, beslenmeyi öğrendim
kime, ne kadar, neyi ve nasıl vermeliyim?
Sıvıları öğrendim neden kristaloid deniyor,
SF’e, %5 Dekstroza; Kolloidler neden nadir kullanılır? Ringer laktat, izolayt
kime ne zaman nasıl vermek gerekirmiş? Onlarda kristaloid değil mi? Hemodinamik
monitörizasyonu öğrendim.
Resüsitasyonu öğrendim ve bu zamana kadar
yaptığım hataları, eksikleri. Kateter açtım,
trakeotomi açtım, ultrason, bronkoskopi, dekübit bakımı, mekanik ventilatör
ayarları günlük rutin işler oldu, artık akciğerlere, göze USG ile bakar oldum.
EKO’ya göz kırpmaya başladım. Analjeziyi, sedasyonu, kas gevşemesini, akciğerin,
karaciğerin diyalizini, sepsisin filtresini, sürekli diyalizin sitratlısını…vs.
öğrendim.
Akademik
dünyayı kavradım, poster
nasıl yazılmazmış, makale nasıl yazılmazmış önce onları gördüm sonra da nasıl
yazılması gerektiğini öğrendim. Türkçe yazım kurallarını hiç bilmezmişim onu
öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. (Geç keşfettiğim akademik hayatı başka bir gün özetlemek isterim)
Değişik liderlik yapılarını öğrendim, her şeyi kontrol eden, özgürlükleri
kısıtlayan, dağıtık liderlikleri gördüm uzaktan kontrol eden ama teşvik eden,
kendime göre bir orta yol buldum, doğru yanlış. Hoca oldum azıcık, kendi
hatalarımı anlattım meraklı stajyerlere. Ben kaçardım korkardım öğrenciyken bir
komşuma, bir yakınıma bir şey oluverecek diye, çünkü bilmezdim beşinci sınıfta
dahi resüsitasyonu. Pratik anlatılmamıştı, çalışkan bir öğrenciydim anlatılsa
bilirdim. O yüzen anlattım onlara sokakta, 112’de, acil serviste, hastane
yatağında, mavi koda çağrıldığında ne yaparsın, entübe edemezsen bile nasıl
solunum desteği verirsin, kardiyoversiyon cihazının tüm fonksiyonlarını
usanmadan anlattım, belki bir gün bir yakınımı tedavi edecekler, ağrısını
kesecekler, besleyecekler.
En büyük şansım hocam, ustam Volkan
Abi’m oldu. Noktayı virgülü tekrar öğretti, hep destekledi, hep teşvik etti
fırsatlar yarattı (galiba biraz fazla
sanşlıyım 😊)
yanında olmaktan hep gurur duydum, duyacağım.
Akademik yazılarda girizgâh uzun
olmaz ama bu yazı da akademik değil ya.
Asıl anlatmak istediğim şey
farklıydı. Her YDUS tercih döneminde
birçok iç hastalıkları uzmanı arkadaş arıyor ve haklı olarak yoğun bakımın işleyişini
ve daha çok ta geleceğini soruyor, “fazla
puan alamayacağım ne yapmalıyım?” o yüzden burada bu konudan bahsetmek
istiyorum.
Ülkemizde yoğun bakımın geçmişi
bilim dalı olarak aslında çok ta yeni değil, özellikle anestezi, dahiliye yoğunlukta olmak üzere kendini bu bilim adına
adayan hocalarımız var. Ayrıca göğüs
hastalıkları, genel cerrahi,
nöroloji ve enfeksiyon uzmanlığı üzerine de yaklaşık dört yıldır yan dal
eğitimi verilmeye başlandı. Yoğun bakım uzmanı sayısı giderek artmaya başladı.
Türkiye’nin her bölgesinde yoğun bakımcı uzman arkadaşlarla karşılaşabilirsiniz artık. Geçen günlerde bir arkadaşımız anket yaptı YB’yi seçtiğinize pişman mısınız diye %75 arkadaşımız hayır diye cevapladı. Aslında bu durum YB’den değil çalıştığınız ortamdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum, size değer veren gelişiminizi destekleyen bir ortamdaysanız sıkılmaya vakit bulamayacağınız kadar, aktif bir ortam. Bunun yanında hareketi sevmeyen biriyseniz de işlerin otomatik olarak bir şekilde doğru yanlış ilerlediği bir ortam. Ülkemizde taşların yerine oturması belki on yıl daha sürecek.
O yüzden maalesef kimse çıkıp size bırakın üç yıl sonrasını üç gün sonrasında bile neyle karşılaşacağınızı söylemez.
Türkiye’nin her bölgesinde yoğun bakımcı uzman arkadaşlarla karşılaşabilirsiniz artık. Geçen günlerde bir arkadaşımız anket yaptı YB’yi seçtiğinize pişman mısınız diye %75 arkadaşımız hayır diye cevapladı. Aslında bu durum YB’den değil çalıştığınız ortamdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum, size değer veren gelişiminizi destekleyen bir ortamdaysanız sıkılmaya vakit bulamayacağınız kadar, aktif bir ortam. Bunun yanında hareketi sevmeyen biriyseniz de işlerin otomatik olarak bir şekilde doğru yanlış ilerlediği bir ortam. Ülkemizde taşların yerine oturması belki on yıl daha sürecek.
O yüzden maalesef kimse çıkıp size bırakın üç yıl sonrasını üç gün sonrasında bile neyle karşılaşacağınızı söylemez.
Yoğun bakımı yazacaksanız puanınız ona yetiştiği için yazmayın, hele gitmeyeceğiniz bir yeri lütfen hiç
yazmayın, sonuçta oralarda kendini bu branşa adamış, emek harcayan birileri
var. O yüzden çevrenizden yazılabilecek yerleri öğrenin, mutsuz olmayacağınız
yerleri araştırın. Bugün 300’e yakın yan dal asistanı var belki daha fazla. İyi
bir ortamda YB sizi çok mutlu eder.
Araştırmayı yeni şeyler öğrenmeyi ve öğretmeyi seviyorsanız, poliklinik ortamından fena halde sıkıldıysanız düşünmeyin yazın, tam size göre.
Hayat sizin hayatınız ve kimse kimseye benzemiyor, birinin çok mutlu olduğu yerde siz mutsuz olursunuz, şartlar birden değişir. Hayatta öyle değil mi zaten? Tabi ki zor karar. 1,5 yıl önce YDUS forumunda yine aynı soruyla “Yoğun bakımı seçmeli miyim?” karşılaştığımda verdiğim cevap aynen kesip yapıştırıyorum buraya.
Araştırmayı yeni şeyler öğrenmeyi ve öğretmeyi seviyorsanız, poliklinik ortamından fena halde sıkıldıysanız düşünmeyin yazın, tam size göre.
Hayat sizin hayatınız ve kimse kimseye benzemiyor, birinin çok mutlu olduğu yerde siz mutsuz olursunuz, şartlar birden değişir. Hayatta öyle değil mi zaten? Tabi ki zor karar. 1,5 yıl önce YDUS forumunda yine aynı soruyla “Yoğun bakımı seçmeli miyim?” karşılaştığımda verdiğim cevap aynen kesip yapıştırıyorum buraya.
eveet
yoğun bakımda yaklaşık 2 yılını geçiren bir dahiliyeci olarak, özet geçmek
isterim, 39 yaşıma gireceğim nisanda 6 yıl dahiliye uzmanlığı sonrası eşimin
ısrarı üzerine YDUS'a girip herhâlde 320. olmuştum (220 kadro vardı) bir şekilde
29. tercihim Trakya Dahiliye YB'de buldum kendimi . İki yıl önce poliklinikte
50-60 hasta baktığım günün sonunda şu anın hayalini bile kuramazdım ben kim YB’
ci olmak kim, hatta son dahiliye nöbetlerinden birinde dış merkezden hasta
kabul etmiş vitalleri bozulunca da aynı gece 02’de YB’ye çekmiştim, o ara
aklımdan geçtiğini hatırlıyorum ne alaka
ya YB?
Bir dahiliyeci olarak aldığınız döner şanslıysanız ortalama 2-3 bin lira civarı, şanslı azınlık dışında her şey dahil alabildiğimiz ücret 6-7 bin civarı halen de değiştiğini zannetmiyorum. Rutin poliklinik hastası: KRY +DM+HT+ HİPERLİPİDEMİ+ AF+ SVH tanıdık geldi değil mi? Derdini dinledin, vakit buldun muayene ettin diyelim, ilaçlarını getirdiyse inceledin bu bunlarla olmaz dedin yenilerini yazdın, insülini anlattın, illa kullanman lazım dedin, bir yerinde motor takılıya 15 dakikada yaptın hepsini kapıda güvenlik zor tutuyor dışardakilerini iyi iş yaptın mutlusun, ne oldu madalya mı taktılar. Al sana 20 puan!!! Dışarıda bekleyen fibromyalji seni şikâyete gider bir yerlere baksan MR çekilmedik yeri kalmamıştır, dizi film yapacak...
Arkadaşlar kurtarın kendinizi düşünüp durmayın, 30 tercihiniz var çok umutlu değilseniz bile sonlara yazın YB’yi ama kafadan bilmediğiniz yerleri yazmayın, hocasını sorun, aktif nöbeti var mı, yardımcı olabilecek asistanı var mı, mesai saatinde, YB ama imkanları var mı USG, EKO, bronkoskopi yapılıyor mu, genel yoğun bakım mı yoksa sadece 1-2. basamak dahiliye hastalarına mı bakılıyor, en önemlisi hocası nasıl stresli mi, akademik olarak sizi destekleyecek mi?
Bir dahiliyeci olarak aldığınız döner şanslıysanız ortalama 2-3 bin lira civarı, şanslı azınlık dışında her şey dahil alabildiğimiz ücret 6-7 bin civarı halen de değiştiğini zannetmiyorum. Rutin poliklinik hastası: KRY +DM+HT+ HİPERLİPİDEMİ+ AF+ SVH tanıdık geldi değil mi? Derdini dinledin, vakit buldun muayene ettin diyelim, ilaçlarını getirdiyse inceledin bu bunlarla olmaz dedin yenilerini yazdın, insülini anlattın, illa kullanman lazım dedin, bir yerinde motor takılıya 15 dakikada yaptın hepsini kapıda güvenlik zor tutuyor dışardakilerini iyi iş yaptın mutlusun, ne oldu madalya mı taktılar. Al sana 20 puan!!! Dışarıda bekleyen fibromyalji seni şikâyete gider bir yerlere baksan MR çekilmedik yeri kalmamıştır, dizi film yapacak...
Arkadaşlar kurtarın kendinizi düşünüp durmayın, 30 tercihiniz var çok umutlu değilseniz bile sonlara yazın YB’yi ama kafadan bilmediğiniz yerleri yazmayın, hocasını sorun, aktif nöbeti var mı, yardımcı olabilecek asistanı var mı, mesai saatinde, YB ama imkanları var mı USG, EKO, bronkoskopi yapılıyor mu, genel yoğun bakım mı yoksa sadece 1-2. basamak dahiliye hastalarına mı bakılıyor, en önemlisi hocası nasıl stresli mi, akademik olarak sizi destekleyecek mi?
Yan dal süreci yine üç yıl, zorunlu
hizmet yine 1,5 yıl bunlarda fark yok ama, yan dal asistanlığı süresince nöbet
tutulan zorunlu ya da isteğe göre, nöbet tutulmayan (bazı üniversitelerde
tasarruf amaçlı sanırım istesen de tutamıyorsun) yerler var.
Maximum 130 saat tutarsan 3000 TL civarı nöbet parası alabilirsiniz. İcap bir yılı geçti yan dal asistanları alamıyor. Maaş uzmanlıktan 500-600 TL eksik. Döner 700-1200 arası değişiyor.
Uzman olduğunuzda ise icap alıyorsunuz, nöbet tutma zorunluluğu yok. Uzmanlıkta mevcut durumda döner sermaye ödemesi ortalama + %30 şeklinde, ama puanınız ortalamayı geçerse oldukça yüksek ödeme alan arkadaşlar var.
Maximum 130 saat tutarsan 3000 TL civarı nöbet parası alabilirsiniz. İcap bir yılı geçti yan dal asistanları alamıyor. Maaş uzmanlıktan 500-600 TL eksik. Döner 700-1200 arası değişiyor.
Uzman olduğunuzda ise icap alıyorsunuz, nöbet tutma zorunluluğu yok. Uzmanlıkta mevcut durumda döner sermaye ödemesi ortalama + %30 şeklinde, ama puanınız ortalamayı geçerse oldukça yüksek ödeme alan arkadaşlar var.
Neyse çok ta fazla uzatmadan özetlemek
gerekirse, çok tos pembe bir tablo olmasa da, en iyi dahiliye polikliniğinden 1000 kat iyidir diyerek bitirmek
istiyorum. Hayatta isabetli kararlar vermeniz dileğiyle, sağlıcakla.