10 Mart 2019 Pazar

SEDOANALJEZİ VE KAS GEVŞEMESİ DOZLAR


Merhaba bugün ayrı bir mutluyum, bloğumda ilk defa bir misafir yazarımız var, Trakya Üniversitesi Dahiliye Yoğun Bakım Ünitesi’nde halen yan dal öğrenimine devam eden arkadaşım, kardeşim Uz Dr  Coşkun Ateş.


Uzun zamandır mesajlarınızda sedoanaljezik ilaç uygulama dozları konusunda bir özet isteğiniz vardı. Kendi adıma dört senedir çok kez oluşturmaya çalıştığım ama bir şekilde fırsat bulamadığım bir çalışmaydı. Coşkun kardeşimin büyük emekle hazırladığı ilaç hazırlama, yükleme ve idame doz tablolarını sunmak istiyoruz. Birlikte daha kuvvetliyiz. Sizlerin de günlük pratiğimizi kolaylaştıracak protokolleriniz varsa lütfen bizlerle paylaşın, bu platform hepimizin.


Dexmedetomidin (Precedex®)

PRECEDEX 100 CC SF 2 AMP KONULUR (1 AMPUL: 2 ML 200 MCG)

1 CC:4 MCG 

İDAME DOZ: 0.2 - 0,7 MCG/KG /SA

Precedex® YÜKLEME DOZU

KG
YÜKLEME İNFÜZYON HIZI  /
10 DAKİKA BOYUNCA
TOTAL VERİLEN DOZ
50
75
12,5
55
82,5
13,8
60
90
15
65
97,5
16,3
70
105
17,5
75
112,5
18,8
80
120
20
85
127,5
21,3
90
135
22,5
95
142,5
23,8
100
150
25
105
157,5
26,3
110
165
27,5
115
172,5
28,8
120
180
30
125
187,5
31,3
130
195
32,5
135
202,5
33,8
140
210
35
145
217,5
36,3
150
225
37,5
155
232,5
38,8
160
240
40
165
247,5
41,3
170
255
42,5
175
262,5
43,8
180
270
45




Precedex® İDAME DOZ (mcg/kg/sa)

KG
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
50
2,5
3,8
5
6,3
7,5
8,8
55
2,8
4,1
5,5
6,9
8,3
9,6
60
3
4,5
6
7,5
9
10,5
65
3,3
4,9
6,5
8,1
9,8
11,4
70
3,5
5,3
7
8,8
10,5
12,3
75
3,8
5,6
7,5
9,4
11,3
13,1
80
4
6
8
10
12
14
85
4,3
6,4
8,5
10,6
12,8
14,9
90
4,5
6,8
9
11,3
13,5
15,8
95
4,8
7,1
9,5
11,9
14,3
16,6
100
5
7,5
10
12,5
15
17,5
105
5,3
7,9
10,5
13,1
15,8
18,4
110
5,5
8,3
11
13,8
16,5
19,3
115
5,8
8,6
11,5
14,4
17,3
20,1
120
6
9
12
15
18
21
125
6,3
9,4
12,5
15,6
18,8
21,9
130
6,5
9,8
13
16,3
19,5
22,8
135
6,8
10,1
13,5
16,9
20,3
23,6
140
7
10,5
14
17,5
21
24,5
145
7,3
10,9
14,5
18,1
21,8
25,4
150
7,5
11,3
15
18,8
22,5
26,3
155
7,8
11,6
15,5
19,4
23,3
27,1
160
8
12
16
20
24
28
165
8,3
12,4
16,5
20,6
24,8
28,9



Roküronyum (Esmeron®)

150 CC SF/150 CC %5 DEX İÇİNE 3 AMPUL ESMERON KONULUR

Esmeron® 1 ML:1 MG

KG
50
60
70
80
90
100
0,3
15
18
21
24
27
30
0,4
20
24
28
32
36
40
0,5
25
30
35
40
45
50
0,6
30
36
42
48
54
60





PROPOFOL

PROPOFOL % 1-% 2 SAF GÖNDERİLİR MAX DOZ: 4 MG/KG /SA

%1’lik 1 CC:10 MG

%2’lik  1 CC:20 MG

1 CC PROPOFOL 1,1 kCal

MAX DOZ: 4 mg/kg /sa

PROPOFOL % 2


KG
50
60
70
80
90
100
1 MG
2,5
3
3,5
4
4,5
5
2 MG
5
6
7
8
9
10
3 MG
7,5
9
10,5
12
13,5
15
4 MG
10
12
14
16
18
20


Midazolam (DORMİCUM®)

100 CC SF 2 AMPUL DORMİCUM (1 AMPUL:10 ML/50 MG)

1 CC :1 MG

DOZ:0.02-0.1 mg/kg/sa IV

1 CC :1 MG  DORMİCUM®


KG
50
60
70
80
90
100
0,02
1
1,2
1,4
1,6
1,8
2
0,04
2
2,4
2,8
3,2
3,6
4
0,06
3
3,6
4,2
4,8
5,4
6
0,08
4
4,8
5,6
6,4
7,2
8
0,1
5
6
7
8
9
10



MORFİN

100 CC SF 10 AMPUL MORFİN (1 AMPUL:1 ML 1O MG)

0,03-0,15 mg/kg/sa

 1 CC:1MG MORFİN


KG
50
60
70
80
90
100
0,03
1,5
1,8
2,1
2,4
2,7
3
0,06
3
3,6
4,2
4,8
5,4
6
0,09
4,5
5,4
6,3
7,2
8,1
9
0,12
6
7,2
8,4
9,6
10,8
12
0,15
7,5
9
10,5
12
13,5
15



Fentanil (TALINAT®)

100 CC SF 2 AMPUL TALİNAT KOYULUR

1 AMPUL TALİNAT: 0,5 MG  (2X0.5 MG)

1 CC:0,01 MG/10 MCG

DOZ:0,5-1,5 mcg/kg/sa



1 CC:10 MCG TALİNAT®

KG
50
60
70
80
90
100
0,5
2,5
3
3,5
4
4,5
5
0,7
3,5
4,2
4,9
5,6
6,3
7
0,9
4,5
5,4
6,3
7,2
8,1
9
1,1
5,5
6,6
7,7
8,8
9,9
11
1,3
6,5
7,8
9,7
10,4
11,7
13
1,5
7,5
9
10,5
12
13,5
15



Remifentanil (ULTİVA®)

100 CC SF 2 AMPUL ULTİVA 2 MG KONULUR  (ULTİVA AMPUL: 1-2-5 MG VAR)

1 CC:0.04 MG/40 MCG

DOZ: MV 0.05 – 0.5 microgram/kg/min

DOZ: NIMV: 0.01 – 0.15 microgram/kg/min



1 CC: 40 MCG ULTİVA®


KG
50
60
70
80
90
100
0,05
3,75
4,5
5,25
6
6,75
7,5
0,1
7,5
9
10,5
12
13,5
15
0,2
15
18
21
24
27
30
0,3
22,5
27
31,5
36
40,5
45
0,4
30
36
42
48
54
60
0,5
37,5
45
52,5
60
67,5
75




KETAMİN

KETAMİN 100 CC SF İÇİNE 500 MG KETAMİN KONULUR

1 CC:5MG

DOZ:2,5-15 MCG/KG/DAK

1CC: 5 MG KETAMİN

KG
50
60
70
80
90
100
2,5
1,5
1,8
2,1
2,4
2,7
3
5
3
3,6
4,2
4,8
5,4
6
7,5
4,5
5,4
6,3
7,2
8,1
9
10
6
7,2
8,4
9,6
10,8
12
12,5
7,5
9
10,5
12
13,5
15
15
9
10,8
12,6
14,4
16,2
18



16 Şubat 2019 Cumartesi

TYBD Bölge toplantısı İzlenimlerim

Merhaba 9 Şubat Cumartesi günü çok önemsediğim ve belki de uzun zamandır gerçekleşmesini beklediğim bir toplantıya katıldım.
Öncelikle bu çok iyi düşünülmüş organizasyon ve nazik davetleri için Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof Dr İsmail Cinel Hocamıza ve değerli Dernek Yönetim Kuruluna, yine TYBD Başkan Fellow Danışma Grubu’nda yaklaşık bir yıldır bu toplantının organize edilmesinde emek harcayan Uz Dr Elif A. Çizmeci, Uz Dr Fethi Gül ve Uz Dr Kutlay Aydın'a ayrıca moderatör ya da konuşmacı olarak katkı sağlayan ufkumuzu açan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Ülkemizin her köşesinden derler ya gerçekten de öyle yoğun bakım yan dalını almışzorunlu hizmet görevlerine başlamış hatta tamamlamış ve kurum içi atamalarla yeni yerlerinde çalışan YB uzmanlarıyla birlikteydik. 
Toplantıda ilk olarak TYBD’nin kapsamlı bir çalışması ile hazırlanan “Yoğun Bakım Uzmanlığı Devlet Hizmet Yükümlülüğü Sırasında Karşılaşılan Problemler 2019 Raporu” sunuldu. 


Bir taraftan bu toplantıda ne kazanımlarım oldu diye düşünürken bir taraftan da toplantıya katılamayan ve ileri ki günlerde YB uzmanlığını düşünen arkadaşlarımız için konuşulanların ana başlıklarını özetlemeyi amaçladım.

İki yıl önce de böyle bir buluşmanın organize edildiğini o zaman da sorunların konuşulduğunu ancak hiçbir yol kat edilmediğini belirten arkadaşlarımız oldu. Gerçekten de sosyal medya yazışmalarımızdan hep bu durumdan şikâyet eder dururuz. İşte dernekler bizim sorunlarımızı biliyor, çare aramıyor çaba harcamıyor, bu toplantının amacı ne ola ki? Neyi değiştirecek? Yine hiçbir şeyin değişeceği yok!



Bunlar gerçekten haklı serzenişler, evet doğru bu toplantı sorunlarımıza bir çözüm sağlamayacak. Evet yine her birimiz kendi çalışma ortamlarımızda değersizleştirilecek, pasifleştirilecek, dışlanacak, bezdirilecek hatta çalıştırılmayacağız. 


Kendi çevremde hayattan zevk alan, çalışmaktan mutlu olan, sorunları gereğinden fazla görmezden gelen biri olarak görülüyorum, hatta bir arkadaşım “Abi sen zaten yoğun bakımda mutlusun, sana kalırsa hiç sorun yok, bence toplantıya katılmana gerek yok” demişti.

                                                               (Ep bunlardan ötürü)

Kendi açımdan baktığımda bizden birilerinin hikayelerini dinlemek, onlarla sosyal medyadan değil de kanlı canlı birebir iletişim kurabilmek, fikir alışverişinde bulunmak çok iyi hissettirdi. Toplantıda da belirttiğim gibi benim için sanki mesleki bir psikoterapi seansıydı.


 “Ben bir yoğun bakım bağımlısıyım” 😊

Olduğumuz yeri görmek için hep birlikte aynaya baktık, gördüğümüz şeyler hiçbirimizin hoşumuza gitmedi, şimdi olduğumuz yerleri kabullenemedik.

Arkadaşlarımızın maruz kaldığı sorunları gördükçe “benimki de sorun muymuş” diyenlerimiz oldu. Çalıştığı yerde kendince iyi bir işleyiş sağlayabilen arkadaşlarımın deneyimleri benim için çok yol gösterici oldu. Yepyeni fikirler edindim. Acaba böyle düşünen sadece ben miyim dediğim kimi sorulara net yanıtlar aldım. Biz YB’nin taze uzmanları birbiriyle iletişim kurarken, TYBD’nin değerli katılımcı hocaları da sokağın ruhunu anlama imkânı buldu. 

Yıllar önce bir süreliğine bir ilçe devlet hastanesinde başhekimlik deneyimim oldu. Bununla birlikte ilçenin tek uzmanıydım, deneyimli hastane müdürümüzle birlikte güzel çalışmalar yaptık, güzel geri dönüşler almaya başladık. Kaliteye merak salmam da o döneme denk gelir. İlde çeşitli toplantılar olur, ben heyecanla taleplerimi iletirim, çok beğenilir ama bir türlü benim istediklerim olmaz, denetlemeler olur işleyiş çok beğenilir “bizden bir isteğiniz var mı?” denir ama bir türlü olmaz.

Bir seferinde “Doktor bey size geçen sene söz vermiştik ama siyasette maalesef işler böyle yürümüyor işte!” diye geri dönüş almıştım. İşte o gün bende bir aydınlanma olmuştu, beklentiye girmenin birilerinin senin için bir şey yapmasını beklemenin çok anlamsız olduğunu, eğer bir şeyi gerçekten istiyorsan onun için her yolu denemen gerektiğini öğretmişti bana. Dene, dene, sonra tekrar dene. Olmuyorsa yanından geç, olmuyorsa etrafından dolaş, olmuyorsa üstünden atla, o da olmuyorsa bir şekilde içinden geç, daha da olmuyorsa olanla değiştir :) kim tutabilir ki seni.



Daha toplantının içeriğinden bahsetmeden 460 kelime yazdım, sadede gelecek olursak bu toplantıdan beklentim zaten birilerinin bizim sorunlarımızı çözmesini istemek değildi. Yoğun bakım uzmanlarının periferde yaşadığı sorunların bir resmini çekmekti. Ne sorunlarımız var, arkadaşlarımız bunlarla nasıl başa çıkmış ya da çıkabilmişler mi? Şimdi çok ayrıntısına girmeden bunları özetlemeye çalışacağım.

Sorunlardan bahsetmeden önce, her fırsatta söylediğim gibi yoğun bakımcı olmak hayatımda verdiğim en güzel kararlardan biriydi. Önümde birçok kariyer fırsatı ardına kadar açık.

Dernek yönetiminin büyük emeklerle hazırladığı çalışmada bahsi geçtiğine göre şu anda YB uzmanlığını alıp periferde çalışan YB uzmanı sayısı 176. Belki siyasiler açısından kaile alınabilecek bir grup olmaktan çok uzağız ama unutulmaması gereken bizler ülkemiz YB ‘lerinin geleceğiyiz.

Bu ülkede YB yatağı bulmak zor ise hastalar acilde bekliyor, oradan oraya sevk ediliyor, YB’ye yatış endikasyonu olmayan hastalar ülke kaynaklarını, sağlık çalışanlarının çabalarını heba ediyor, hastane ve çalışanlarını tüketiyorsa bunları çözecek bizleriz. 

Bugüne kadar bir şekilde yürütülen ancak bir sisteme oturtulamayan her sürecin çözümsüz olduğuna inanıp kabullenmek bizlere yakışmaz. Bu toplantı sorunların tespiti için bir olanak sağladı. Bir sonraki buluşma ise çözüm yollarının konuşulması amacıyla olabilir. 

Konuşmaları özetlemek gerekirse,

Yoğun bakım uzmanı oldunuz eğitim araştırma hastanesine gittiniz, buralarda ilgili bölümleri anabilim dalları doğal olarak kendi kliniklerinin sorumluluğunu sizlere verecek değil. Zaten hemen her III. Basamak YBÜ bir anabilim dalına bağlı.

Bizler kendimizi her ne kadar sadece yoğun bakım uzmanı olarak görsek de gittiğimiz yerlerde arkadaşlarımızın öncelikle ana dalıyla ilgili kliniklerde çalışmaya yönlendirildiğini gördük. Temelde göğüs uzmanısınız ya da nörolog, ilgili bölümün varsa YBÜ’süne veriliyorsunuz.  Tabi işleyişi bozmamak ve size yüklenen angarya işleri yapmak kaydıyla. Örneğin nöroloji YB hastalarıyla ilgilenirken acil nöroloji konsültasyonlarına bakmak gibi.  

Benzer şekilde üniversite hastanesine gittiniz sizi çalıştıracak bir YBÜ bulamayabilirler, zorunlu hizmetiniz bitene kadar hasta bakamayabilirsiniz, atanmış ama işsiz, bazılarının hoşuna gidebilir, bir nevi ücretli izin. Ancak çoğumuzun bu durumu bir arkadaşımızın dediği gibi “iş istemek zorunda bırakılmak” olarak yorumladığını düşünüyorum.

TYBD iyi niyetle bu toplantı tutanaklarını mutlaka derleyip yasa koyuculara iletecektir, ancak hepimizin bildiği gibi ülke gündemimiz çok farklı, bu isteklerin ne kadar dikkate alınabileceği, üzerinde ne kadar düşünüleceği, bu konulara ne kadar mesai harcanabileceği aşikâr. Ayrıca muhattabınız ilgili kadrolar sürekli bir değişim içinde, dernek başkanımızın dediği gibi neredeyse altı ayda bir muhattaplarımız değişiyor.

Sorunlarımız aşikâr, bürokrasinin belki bizler için vakti yok ama bizlerin zamanı kısıtlı, hızlı hareket etmeli, konuştuklarımız henüz soğumadan en azından bizler lokal de olsa fikirler üretmeli, en azından yöneticilerimize sunabileceğimiz ortak görüşler oluşturmalıyız.  

Digital ortamın gücünü fark edeli henüz sekiz ay oldu ama şimdiden çok olumlu geri dönüşler almaya başladım. Yoğun bakım kalite platformunun günlük sayfa görüntüleme sayısı onlardan yirmilerden 50’li sayılara ulaştı. Hiç tahmin etmediğim yerlerden geri dönüşler gelmeye başladı. Bu nedenle belki de birileri sesimizi duyar ne dersiniz? Neyse devam edelim.

Şehir hastanesine gittiniz diyelim, orası tam kargaşa, işleyiş alışık olunanın aksine, siz hariç herkesin bir görev tanımı var, hekim ve hemşire dışında her şey hizmet alımı, sizin yapabilecekleriniz hayallerinizle sınırlı, 110-170 YB yatağı sizin hakkıyla bakabileceğiniz yatak sayısı? Bazen bu yatak yatak içinde sizi sorumlu olabileceğiniz bir ünitede bulunamayabilir! Hayaller kurarken buna hazırlıklı olun şaşırmayın, sonra yok ben duymadım dı yok ben bilmiyom du olmasın😊.

Bu kadar çok yatağı koordine edebilmek de çok mümkün değil. Bununla birlikte bu hastanelerden hasta sevki yapmanız hoş karşılanmıyor, hastanenin ilk kurulumu esnasında alınan tıbbi cihazlar dışında cihaz talebi yapamıyorsunuz ancak sarf karşılığı alınabiliyor. Faturalama süreçlerini takip edip hataları düzeltmeniz gerekiyor. Cihazlarda kullanıcı hatası olduğunda tamir ücreti ödenmiyor. Sekreterlerin iş tanımında epikriz yazmak yok, bu nedenle 657 ye tabi sekreter talep etmeniz gerekiyor. Fizyoterapi desteği YB’lere faturalandırılamıyor.

Ayrıca koca koca hastanelerde bu işin uzmanına YBÜ bulunamayıp ikinci basamak YBÜ ‘lerde görevlendirilen arkadaşlarımız da yok değil. Sen Ronaldo'yu al Türkiye İkinci Ligi'nde oynat :) .

Benden alışık olmadığınız karamsar tablolardan bahsediyorum ama annemin dediği gibi “dedikodu değil yavrım olan şeyler” 😊

Son paragrafları özetleyecek olursak, ilk ve en önemli sorunumuz yönetmelik “YB sorumlu hekimi YB uzmanıdır” dese de hemen hiçbir hastanenin bunu kurulu olan düzeni bozmamak adına uygulamaması. Sonuçta bu ve benzeri metinlerde her şey başhekimlerin inisiyatifine bırakılmış.

Bu nedenle madem bu yan dal kadroları açıldı bizler yetiştirildik. Bizleri yetkilendirmenin zamanı gelmiştir. Bir an önce Sağlık Bakanlığı yoğun bakım uzmanının tanımlamasını yapmalı ve çalışma şartlarını yerini yurdunu belirtmelidir. Aksi takdirde YB uzmanlarının hiç hakketmedikleri halde, diğer meslektaşları tarafından “kurulu düzeni bozucu” lüzumsuz insanlar olarak görülmesinin önüne geçemezsiniz. 

Toplantı sonucunda aklımda kalan diğer görüşler şöyle:

-Yoğun bakım uzmanlarının yalnızca verimli çalışabileceği ve iyi hizmet verebileceği belirli merkezlerde görevlendirilmesi

-Beşer YB uzmanının görevlendirileceği örnek klinikler oluşturulması

-Çalışma şartlarının ağırlığı düşünüldüğünde belirli aralıklarla psikolojik destek sağlanması, liderlik eğitimi verilmesi, yıllık ekstra izin dönemlerinin sağlanabileceği

- Nöbet ve icap nöbetinin yoğun bakım uzmanları için net olarak tanımlanması gerektiği

- Bir YB uzmanının maksimum bakabileceği yatak sayısının netleştirilmesi.

- Üçüncü basamak nöbetlerine YB uzmanlarının da girmesi ve anestezi ana dal uzmanları ile birlikte yönetilmesinin hasta bakım kalitesi açısından önem taşıdığı.

- Mevcut performans puan sisteminin YB uzmanının çabalarının karşılığı olmadığı ve üzerinde yeniden çalışılması gerektiği

-Unutmadan, pediatrik hasta bakabilecek ve acil durumda süreçleri yönetebilecek kadar tıbbi sarf malzemenin bulundurulması ve çocuk yoğun bakım uzmanı var ise klinikte onun üzerine yatış verilmesi, çocuk YB de yer olmasına rağmen, erişkin YB ye yatırılmak isteniyorsa ilgili bölümden gerekçesine dair resmi yazı istenmesi.

Toplantıda konuşulmasa da bu satırları yazarken aklıma gelen, giderek genişleyen popülasyonumuzun özlük haklarını korumak amacıyla bir sendika kurulabilir mi?

Konuşulanlar ana hatlarıyla bunlardı, aslında bu kadar uzun uzadıya yazmayı sevmiyorum ama bütünlüğünün bozulmaması için aynı metinde tamamlamak istedim, umarım sizleri sıkmamışımdır.

Bu organizasyonda emeği geçen herkese tekrar teşekkürlerimi sunarak bitirmek istiyorum.

Sağlıcakla.