beyin ölümü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beyin ölümü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Şubat 2019 Cumartesi

Selasını okuttukları babalarının yaşadığını öğrenince...

15.02.2019 14:16 | Son Güncelleme:

İzmit'te geçen salı beyin kanaması geçirerek kaldırıldığı özel hastanede beyin ölümü gerçekleşen Yusuf Ziya Yüksel'in (80) ailesine, iddiaya göre, dün öğle vakti hastanın yaşamını yitirdiği açıklandı. Bunun üzerine aile, Yüksel için sela okutup evde taziyeleri kabul ederken, mezar kazdırdı.

Bugün babalarını toprağa vermek için hazırlık yapan Yüksel kardeşler, hastane yönetiminin hastanın ölmediğini bildirmesiyle büyük şaşkınlık yaşadı. Olayla ilgili açıklama yapan hastane yönetimi ise hasta yakınlarına Yusuf Ziya Yüksel'in beyin ölümünün gerçekleştiğinin söylendiğini, ailenin bunu yanlış anladığını ileri sürdü.

Geçen salı, İzmit'te yaşayan eski kasap Yusuf Ziya Yüksel beyin kanaması nedeniyle özel hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. İddiaya göre, burada beyin ölümü gerçekleşen Yüksel ile ilgili yoğun bakım ünitesi doktoru dün öğle saatlerinde 3 çocuğuna açıklamada bulundu. Bunun üzerine Yusuf Ziya Yüksel'in çocukları babaları için sela okutup taziyeleri kabul etmeye başladı, mezar da kazdırdı.
Bugün İzmit Fevziye Camii'nde cuma namazına müteakip kılınacak cenaze namazı sonrası babalarını toprağa vermenin hazırlıklarını yapan Yüksel kardeşler, cenazeyi almak için sabahhastaneye gitti. Babalarının yaşadığını öğrenen kardeşler büyük şaşkınlık yaşadı.
'BABAMIZIN VEFAT ETTİĞİ SÖYLENDİ'
Yoğun bakım doktorunun kendilerine babalarının öldüğünü söylediğini iddia eden Yusuf Ziya Yüksel'in oğlu Volkan Yüksel, "Babam salı sabaha karşı rahatsızlandı. Hastaneye getirdik, yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Beyin ölümü gerçekleştiğini söylediler ve bu süre zarfında belli bir prosedür olduğunu ve tedavi devam edeceğini söylediler. Biz 3 kardeşiz. Dün öğle sıralarında yoğun bakım doktoru biz 3 kardeşi davet etti ve babamızın vefat ettiğini söyledi. Bütün evrakları imzaladık. 'Organ bağışında bulunur musunuz?' diye sordular ve biz de bağışlayabileceğimizi söyledik. Gece boyunca bekledik. Sonra babamın yaşının ileri olduğunu ve organların alınamayacağını söylediler. Daha sonra yine haber verdiler, organ bağışını alabileceklerini söylediler. Ankara ve Van'da organ bağışçısı olduğunu söylediler. Daha sonra organ bağışını geri çekmemizi söylediler. 'Tamam' dedik, daha sonra da babamın yaşadığını söylediler" diye konuştu.
'TAZİYELERİ KABUL EDİYORUZ'
Açıklamanın ardından evde taziyeleri kabul ettiklerini ve dualar okunduğunu anlatan Volkan Yüksel, "Dünden itibaren vefat üzerine taziyeleri kabul ediyoruz. Evde dualar okunmaya başladı. Bizim bu saatlerde normalde camide olmamız gerekiyor ve ilerleyen sürede toprağa vermemiz gerekiyor ama babam yaşıyor ve kalbi atıyor. Az önce baktım, videosunu çektim, beyin ölümü gerçekleşmiş. Dün 'öldü' açıklamaları doğru değilmiş. Beyin ölümü gerçekleştiğini biliyoruz ama kalbi durmadı. Babam yaşıyor, nefes alıp veriyor makineye bağlı olarak; böyle ilginç bir durumdayız. Şikayetçiyim, bu hukuk dışı, insanlık dışı bir şey. Biz perişan haldeyken bununla ilgileniyoruz. Yetkililer yalan söylüyorlar. Sonra kabul edip özür diliyorlar. Aziz Nesin hikayesine döndü. Çaresizce bekliyoruz" dedi.
HASTANE YÖNETİMİ İDDİAYI KABUL ETMEDİ
Hastane yönetimi ise hasta yakınlarının iddiasını kabul etmedi. Hastane yönetimi, aileye hastanın beyin ölümünün gerçekleştiğinin söylendiğini, bunun da raporlarda gözüktüğünü belirterek, ailenin beyin ölümünü yanlış anladığını kaydetti.



15 Şubat 2019 Cuma, 14:57 | Güncelleme:  İHA


– Kocaeli’nin İzmit ilçesinde ‘Ölmeyen şahsa hastanede ölü dediler’ haberiyle ilgili açıklama yapan hastane yönetimi, olayın organ bağışı konusunda yaşanan kararsızlıktan meydana geldiğini söyleyerek iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. 


İzmit'te VM Medical Park hastanesinde beyin ölümü gerçekleşen Yusuf Ziya Yüksel adlı şahsın ailesi, ilk etapta ‘öldü’ diyen hastane yönetiminin daha sonra kendilerine hastalarının ölmediğini bildirdiklerini iddia ederek mağdur olduklarını ifade ettiler. Konuyla ilgili hastane yönetimi ise olayın beyin ölümü gerçekleşen şahsın organlarının bağışlanması konusunda ailenin ortaya koyduğu kararsızlık sonucu yaşandığını açıkladı. 


Bazı medya organlarında konuyla ilgili ‘Ölmeyen bir kişiye öldü dendiği’ şeklindeki ifadelerin gerçekleri yansıtmadığının belirtildiği açıklamada, “Bu iddialar oldukça haksız, dayanaksız ve itham edicidir. Konun aslı ailenin onayı ile organ bağışı sürecinin hayata geçirilmesine yöneliktir. Hastanemiz tüm süreçleri tıbbi prosedürlere uygun olarak, olması gerektiği gibi yürütmüştür. Kronik organ yetmezliğindeki en iyi tedavi ihtiyaç duyulan organın naklidir. Ülkemizde 25 bini kronik böbrek hastası olmak üzere çok sayıda kişi kronik organ yetmezliği nedeniyle organ nakli beklemektedir. Organ nakli için dünyanın kabul ettiği en iyi yöntem ise yoğun bakım şartlarında beyin ölümü gerçekleşmiş, beyin ölümü tutanağı hazırlanmış kişilerden aile onayı sonrası alınan organlardır” denildi.


Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Uygun şartlar sağlandıktan sonra organların beyin ölümü gerçekleşen kişilerden alınabilmesi için, yoğun bakım ortamında özel ilaçlar ve makineler yardımı ile kalp atımı desteği sağlanır. Ancak bu kısıtlı bir süredir. Beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerde sağlanan tüm desteğe rağmen kalp atımı bir süre sonra durmaktadır. 3 gündür hastanemizde beyin kanaması teşhisi ile yoğun bakımda tedavisi gören Yusuf Ziya Yüksel’in yetkili hekimlerce imzalanmış beyin ölümü tutanağına göre 14.02.2019’da saat 16.00’te beyin ölümü gerçekleşmiştir. Ardından ailesine organ bağışı konusunda bilgilendirme yapılmış, organ bağışlanması konusunda olumlu yanıt alınınca Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi’ne haber verilmiştir. Aile bekleme sürecinde organ naklinden vazgeçtiğini beyan ettiğinde gerekli bilgilendirme ilgili Merkez’e tarafımızdan yapılmıştır.”


“Özetle en başta da bahsettiğimiz gibi tüm süreçler organ bağışı mevzuatına ve diğer tüm tıbbi prosedürlere uygun olarak yürütülmüştür. Organ bağışı gibi hassas bir konuda toplumun doğru bilgilendirmesi adına sağlık kurumları kadar medya kuruluşlarına büyük bir görev düştüğü kanısındayız. Bu sebeple organ nakli bekleyen binlerce hastanın sağlıklarına kavuşması toplumun doğru bilgilendirilip bağışların artması ile doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple tüm basın kuruluşlarından konuya hassasiyetle yaklaşmalarını bekler; konuyu kamuoyunun bilgisine sunarız.” 

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde 10 saatte 5 organ nakli

16 Şubat 2019 Cumartesi, 11:30 | Güncelleme:  DHA

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezi doktorları, ameliyathaneden çıkmadan 10 saatte 3 böbrek, 2 karaciğer nakli gerçekleştirdi.

AÜ Hastanesi ve Antalya'daki özel bir hastanenin yoğun bakım servislerinde beyin ölümü gerçekleşen iki hastanın yakınlarıyla görüşen organ nakil koordinatörleri Nilgün Bilal, Uğur Genç ve Ali Tugay, bağış için onay alınca nakil süreci başladı. Organ nakilleri geçen 9 Şubat günü saat 13.00'te başladı. AÜ Hastanesi Başhekimi ve Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Prof. Dr. Hüseyin Koçak, Prof. Dr. Fahri Uçar, Prof. Dr. Sadi Köksoy, Prof. Dr. Reha Artan, Doç. Dr. Vural Taner Yılmaz, Doç. Dr. Özgür Dandin, Doç. Dr. Abdullah Kısaoğlu, Doç. Dr. İsmail Demiryılmaz, Doç. Dr. Haydar Adanır, Operatör Murat Urkan, Operatör Muhsin Sarıkaya, Uzm. Dr. Fatih Palıt'ın yanısıra 18 kişiden oluşan ameliyathane ekibi, ara vermeden aynı gün saat 23.00'e kadar 3 böbrek, 2 karaciğer naklini gerçekleştirdi.

UMUTLARIN TÜKENDİĞİ ANDA YETİŞTİ

Karaciğerlerden biri, Hepatit-B'ye bağlı siroz hastalığı olan Osman Rıfat Güç'e (55) nakledildi. Karaciğer nakli olmasaydı belki de yaşamayacağını anlatan Güç, "
Bağış yapan aileye teşekkür ediyoruz. Bu erdemli davranış dolayısıyla rahmete kavuşan yakınlarının acısını bir kenara bırakıp hayat kurtarma yüceliğini gösteren bu insanlara ne kadar teşekkür etsem azdır" dedi.
İkinci karaciğer ise AÜ Hastanesi'nde tedavisi yoğun bakım ünitesinde devam eden Muhammet Resul Yalaz'a (10) nakledildi. Yalaz'ın yakınları, "Tam da umutlarımızın tükendiği anda hızır gibi yetişip canımıza can olan bağışçı aileye teşekkür ediyoruz. Toprağa verdikleri can kardeşimizin mekanı cennet olsun" dedi.

ÜÇ BÖBREK HASTALARA CAN OLDU
Böbrekler ise Konya'da yaşayan 3 hastaya nakledildi. 4 çocuk, 6 torun sahibi Ayşe Yol'un (48) 17 yıl diyalize bağlı sürdürdüğü yaşamı, beyin ölümü gerçekleşen hastanın yakınları tarafından bağışlanan böbrekle normale döndü. Ayşe Yol, "2002 yılında aşırı yorgunluk şikayetiyle gittiğim Konya Devlet Hastanesi'nde böbrek hastalığım olduğu tespit edildi. Aynı yıl hemodiyalize girmeye başladım. Tam 17 yıl diyaliz ve sonrasında yaşadığım acıyı ben ve benim gibi olanlar iyi bilir. Organ bağışı yapıp beni sağlığıma kavuşturan aileye teşekkür ediyorum.
Allah onlardan razı olsun, ömrüm olduğu sürece rahmetliye dua edeceğim" dedi.
18 yaşına girdiği gün idrar kaçırma ve sırt ağrıları şikayetiyle gittiği hastanede kronik böbrek hastalığı olduğunu öğrenen Ümmü Tuna (37) da, 19 yıl girdiği hemodiyalizden böbrek nakliyle kurtuldu. Tüm insanları organ bağışına davet eden Tuna, "Başına gelmeyen bilemez. O nedenle başınıza gelmeden organlarınızı bağışlayın. Kimbilir, belki de en sevdiğiniz, en yakınınıza gerekli olabilir" diye konuştu.
3 çocuk babası Yılmaz Tencere (45) de böbrek nakledilen bir diğer isim oldu. 1994 yılında kronik böbrek yetmezliği teşhisi konulduğunu, ilaç tedavisi yetersiz olunca 2006 yılında hemodiyalize başladığını anlatan Tencere, "Artık yolun sonuna geldiğimi düşündüğüm sırada mutlu haberi aldım. Bağışı yapanlara ve ameliyatı başarıyla gerçekleştiren ekibe teşekkür ediyorum" dedi.